Kılavuz Neden Kırılır? Bir Hayal Kırıklığının Ardında
Bir gün, Kayseri’nin soğuk ama güneşli bir sabahında, içimde bir umut vardı. Günüme başlarken, her şey normal görünüyordu. Belki de tüm o gerginlik, aniden patlayan bir duygu gibi, bilinçaltımda bir yerde birikiyordu. Sadece fark etmemiştim. O sabah, yıllardır bana yol gösteren bir şeyin -kılavuzumun- kırılacağına dair hiçbir fikrim yoktu. O kılavuz ki, bana hayatın ne olduğunu ve nasıl ilerlemem gerektiğini öğretmişti. Ama bir anda her şey değişti. Peki, kılavuz neden kırılır?
İlk Başlangıç: Bir Adım Atmak
Gençliğin getirdiği cesaretle, her zaman büyük bir adım atmak istedim. 25 yaşımda, Kayseri’de, işyerimde belki de yıllarca beklediğim bir fırsat karşıma çıkmıştı. Hem de çok heyecanlıydım. Sonunda, belki de hayatımı değiştirecek fırsatı yakaladım. O sabah, iş yerinde büyük bir sunum yapacaktım. Hep düşündüğüm “ya başarısız olursam” sorusu, aklımda bir türlü çıkmıyordu. Ama yine de kendime güvenmeye karar verdim. İşte, o an, içimdeki kılavuz devreye girdi: “Korkma, bu senin zamanın!” diyordu. O kılavuz, yıllardır beni doğru yolda tutan ses olmuştu.
Sunumumu hazırladım, her şey doğru görünüyordu. Hazırlıklarımın üzerine, içimdeki umut ışığı parlıyordu. Belki de hepimiz böyle bir anda hissetmiyor muyuz? Gözlerimizi sıkıca kapatıp, adım atıyoruz. Ama bazen kılavuz, kırılmadan önce derin bir çatlakla gelir. O an ben de öyle hissettim: “Bu sefer doğru yoldasın,” dedi içimden bir ses. Ve ben bu sese inandım. Ama… ne yazık ki işler düşündüğüm gibi gitmedi.
O An: Kılavuzun Çatlaması
Sunum başladı. Konuşmaya başladım, fakat kelimeler birbirine karıştı, sesim titredi. Bütün hazırlıklarımın hepsi, bir anda boşa gitmiş gibi hissettim. O an, gözlerimin önünde zaman sanki donmuştu. O kadar çok şey planlamıştım ki; her kelime, her cümle, her detay. Ama bir anda, her şey bozuldu. Kılavuzum, aslında ilk defa bana kırıldığını hissettirdi. Her şeyin kontrolümü kaybettiği an, o an gelmişti. Bir an için kendimi kaybettim. Beynimde her şey bulanıklaştı, ama ruhumda hissettiğim o büyük boşluğu bir türlü açıklayamadım.
Hayal Kırıklığı: Kılavuzun Gerçek Yüzü
Bir kılavuzun kırılmasının en zor yanı, ondan aldığınız güvenin sarsılmasıdır. Bütün bu yıllar boyunca, içimdeki sesin bana ne kadar doğru bir şekilde yol gösterdiğini düşünmüştüm. O an, kılavuzun sadece içimdeki bir ses olmadığını fark ettim. Belki de ne zaman gerçekten ihtiyacım olsa, o sesin doğru yolu bulmama yardımcı olacağına inandım. Ama bir şeyler eksikti. Kılavuzum, kendi içindeki belirsizliklerle kırılmaya başlamıştı. Her şey, bir hayal kırıklığının o yumuşak ama sert etkisiyle yüzleşti. Kılavuzum o an beni terk etmiş gibi hissediyordum.
O anda düşündüm: “Neden bu kadar çok plan yapmaya çalıştım?” Sadece bir kez daha cesaretimi toplasam, belki her şey farklı olurdu. Ama işte, o an kılavuzumun kırıldığını hissettim. Gerçekten önemli olan, o anki hislerimdi. Hayal kırıklığı, beklediğiniz her şeyin tam tersi bir şekilde gerçekleşmesiyle gelir. Ama sonra anladım ki, bu hisler de geçiciydi. Belki kılavuzum kırılmıştı ama yeni bir yol da bulabilirdim. O an bir yerde kırılmak, yeniden büyümek için bir fırsattı aslında.
Yeni Bir Başlangıç: Kılavuzun Yeniden Doğuşu
Bir süre sonra, o anki hayal kırıklığını atlattım. Bazen hayal kırıklığı, seni olduğun yerden alır ve başka bir yere taşır. Belki de kılavuzumun kırılması, doğru yolda olduğum anlamına geliyordu. Çünkü her şeyin mükemmel olacağına dair beklentiler bir anda yok olunca, gerçek yüzümü görmek zorunda kaldım. Şimdi, o kırık kılavuzun bana öğrettiği şeylerden daha fazlasını öğreniyorum: Hayatın, her zaman planladığın gibi gitmediği zamanlarda bile, bir şekilde yoluna gireceğini. Kendini kaybetmek, bazen seni bulduğun yoldur. O an ne kadar kırıldığımı hissetsem de, sonunda tekrar doğrulmayı öğrendim.
Şimdi, geçmişin hatalarından aldığım derslerle yola devam ediyorum. Kılavuzun kırılması, aslında yeni bir başlangıcın habercisiydi. Yalnızca kendimi bulmam ve yolumu çizmem gerekiyordu. Belki de bazen kırılmak, büyümenin başlangıcıdır. Kim bilir?